on the jump

  1. telâşlı, aceleci, telâş içinde, sağa sola koşuşan, çok meşgul.
kuvvetliyi desteklemek, galip tarafı tutmak, galip geleceği/kazanacağı anlaşılan tarafa/eyleme vb. katılmak,
kalabalığa uymak, herkesin dediğini demek veya yaptığını yapmak.
At the last moment the senator jumped on the winning candidate's bandwagon.
(US) rakiplerini arkada bırakmak Verb
tez/çabuk davranmak, (çabuk harekete geçerek) üstünlük sağlamak, ileri geçmek.
modaya uymak Verb
kazanan tarafa geçmek Verb
zengin çeşitli bir üretim programına geçmek Verb
borsada sağlam bir şekilde yükselmek Verb